BestJobInTurkey-Logo-SB

#BestJobInTurkey

Otel Ziyaretleri

Hepimizin 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun!

Bugün sabah erkenden kız arkadaşım Elya’yı Moskova’ya uğurlamam gerek ama bu güzel hikayeyi sonuna kadar onunla yaşamak istiyorum aslında, zaten bitimine pek de bir şey kalmadı ama artık işe dönmesi gerekiyor, benim işimse 2 gün daha devam edecek. Bugünkü işim ise biraz ağır ama tamamen gönüllü olduğum ve seve seve yapacağım bir iş. Dalyan’ı temizleyeceğim.
Buraya yerleşmiş İngiliz ve Hollandalılar tarafından kurulan ‘Dalyanlı’ adındaki bir grup olduğunu birkaç gün önce Mark ile yaptığım röportajda öğrenmiştim ama yoğun geçen programımızın arasına bunu sıkıştırmak zor olacaktı. Ben başka planlardan vazgeçerek bu faydalı oluşuma bugün baştan sona destek vermeye karar veriyorum. Yaklaşık 10 kişi yola çıkıyoruz, hepsi İngiliz. Mark gönüllülük esasına dayalı bu temizlik işine ne yazık ki Türklerin hiç destek vermediğini söylemişti ama yine de insan bir umut bekliyor. Bu çöpleri atanlar buranın insanları yani Türkler, temizleyenler ise buraya sonradan yerleşenler yani Yabancılar. Hiçbir beklenti olmadan yazları iki haftada bir kışları her hafta torba torba dev çöp poşetlerini dolduracak kadar pislik çıkartıyorlar Dalyan kanalından ve denizden.
 
Kaptanımız Dalyanlı ve Ortaca Belediyesi’nce yakıt masrafları karşılanıyor. Ama onun yaptığı işi yakıtı karşılamanın dışında para dahi verseler yapmayacak çok kişi var çünkü teknesini zor yerlere sokması gerekiyor durmadan. Biz de o noktalarda inip kıyıya vuran pislikleri torbalara dolduruyoruz. Neler neler çıkıyor, utanıyorum aslında buraya yazmaya. Çöp toplarken muhabbet de ediyoruz bir yandan, ekipteki bir ailenin burada yaşamadığını, sadece 2 haftalığına tatile geldiğini öğreniyorum muhabbet esnasında. Saygım daha da artıyor. Sahilde yatmak yerine tatilini bu şekilde geçiren bu İngiliz aileye biz Türkler büyük bir teşekkür borçluyuz.
 
Yorucu geçiyor sabahki işim ama Dalyan için güzel bir şey yapmış olmanın sevinci var içimde.
Günün devamında Konaksu otel’de Akgün beyin konuğu oluyoruz 1 saatliğine. Güzel avlusunda çekimler yapıp, nar suyu işliğinde samimi ve uzun bir muhabbet ediyoruz. Ardından da B&B Butik Hotel’e kahve içmek için uğruyoruz ama buraya asıl akşam geleceğiz.
Bugün babam ve Serap abla da dönüyorlar. Öğlen yemeğini onlarla yiyorum, vedalaştıktan sonra da B&B Butik otele geçiyorum.
 
Otelin sahipleri Alev ve Çiğdem iki genç arkadaş olarak burayı işletiyorlar. Bölgenin en sempatik otellerinden biri burası, dekoru, ufak her detayı buraya zevk sahibi kadınların elinin değdiğini gösteriyor.
 
Yemek menümüzde de 30 Ağustos sebebiyle Atatürk’ün sevdiği yemekler var. Alev saz da çıkarınca havuz başı muhabbetimiz daha da şenleniyor. Gece geç saate kadar şarkı türkü eşliğinde rakılarımızı tokuşturuyoruz ve muhtemelen bütün tatilin en sakin ve güzel gecesini geçiriyorum B&B Butik otelde.

Diğer Günlükler

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
Share on vk
Share on telegram
Share on whatsapp
Share on email
Share on facebook