Biraz yorgunum ama bugünüm boş. Uzun uzun dinlenebilirim.

 

BC Spa otelin kanal kıyısındaki masalarında bilgisayarımı açıp bir yandan önceki günün yazısını yazıyorum bir yandan da bu hafta yoğun şekilde çıkan haberlerimize bakıyorum ama pek uzun sürüyor yazıyı yazmak. Durmadan dikkatim ya gelen mesajlara ya da bir ay boyunca yaşadığım anılara gidiyor.

 

Aynı masada 6 saat geçiriyorum. Düşüncelerle dolu 6 saat. Türkiye’nin en iyi işi projesi ile bir an gittiğim tekne turlarından birinde suya atladığımı hatırlıyorum, başka bir an bebek caretta carettaların suya girişlerini izlediğim güne geri dönüyorum, ardından Kaunos antik kentinin kalıntılarında dolaşıyorum, seyir tepelerinden birinden Dalyan’a bakıyorum, oradan kalkıp Sarıgerme plajında rüzgar sörfü yapıyorum. Yediğim güzel gözlemeler geliyor aklıma, leziz balıklar, kaya mezarlarına nazır oturduğum restoranlar, microlight ile uçarak izlediğim Dalyan, Kargıcakta tırmandığım kayalar, Köyceğiz’de yüzdüğüm berrak deniz, Aşı koyunda girdiğim mağaralar, kükürtlü suda çekildiğim harikulade fotoğraflar, çamur banyosunda muhabbet ettiğim Ruslar, Dalyan’daki işletmeler, Sarıgerme’deki katamaran tecrübem ve daha niceleri…