Bugün merkezde bulunan 3 işletmeyi ziyaret edeceğim. Caretta Caretta Restoran, M&M Rock Bar ve Green Bar.
Tura önce Caretta Caretta’dan başlıyorum ama güneş hala tepede olduğu için kanal kenarındaki masalarına oturmak pek mümkün değil. Akşamüstü güneş gidince de o masalar altın değerinde olacak. Gölde de masaları var ama oralarda oturmaktansa birkaç saat zaman geçirip tekrar gelmenin daha iyi olduğuna karar veriyor ekiptekiler.
M&M Rock Bar’da, sahipleri Müfit ve Mustafa ile muhabbet ederek geçiriyorum bu birkaç saatin çoğunu. Ortaklıkları 14 yıl önceye dayanıyor. İkisi de sonradan yerleşmiş Dalyan’a ve sürpriz bir şekilde ufak bir ortaklıkla başlattıkları işletmeleri yıllar içersinde sokağın en büyük işletmelerinden biri haline gelmiş. Bütün bölgenin tek Rock Barı burası. Ön tarafında yabancı müzik çalıyor, arka tarafında da Türkçe ağırlıklı canlı müzik yapılıyor.
Biz oradayken kalabalık bir Güney Afrikalı ve İngiliz bir grup eğleniyor etrafımızdaki masalarda. Sosyal medyada paylaştıkları fotoğrafları görüp Müfit ağabeyi Efes Pilsen’de çalışan birisi arıyor. Hikaye ilginç, masamızın yanında oturan yabancılardan biri Efes’in CEO’suymuş, onun orada olduğunu internetten öğrenerek arıyorlar Müfit ağabeyi, ama o da, biz de bu bilgiyi onlar gittikten sonra öğreniyoruz.
Beklerken eski Dalyan Belediye binası karşısındaki Dalia mağazasından yöresel lezzetler; zeytinyağı, nar çayı ve biraz da çerez alıyorum. Gidip gelirken de, saati 6.30 ediyoruz ve Caretta Caretta restoranda kanal kenarına hazırlanan sofraya ekiptekilerle birlikte kuruluyorum. İlk ziyaretimde yediğim içi sebze ile doldurulmuş bonfileden sipariş veriyorum. Yemeği beklerken de arka masadan tanıdık bir dil kulağıma çalınıyor; İtalyanca.
Hemen ciao diyip, ayda yılda bir konuşma fırsatı bulduğum İtalyancamla muhabbete giriyorum. Roma’da yaşadığım dönemden beri hiç unutmadığım gibi, ara ara da geliştirdiğim çok melodik bir dil İtalyanca. İtalyancayı sevmemde İtalyanların bizim gibi samimi ve sıcak tavırlarının etkisi de büyük. Ben arkamı dönüp konuşmaya başlayınca hemen muhabbet derinleşiyor. Dalyan’a geldiğimden beri onca kez Rusça duydum ama bu şekilde muhabbete girmedim. Malum Ruslar Akdenizlilere kıyasla biraz soğuklar.
Caretta Caretta restorandan sonra tekrar M&M Rock bara gidiyorum ve kısa bir garsonluk denemesinde bulunuyorum. Servis yaptığım masa İngilizlerin masası. Onlar da samimiyetleri ve güler yüzlülükleri ile bilinirler ama yaşça büyük olan turist biraz fazla soğuk davranıyor, diğer üçü ise ilgili ve kibarlar. Bütün halkları tek bir tanımlama altına toplayamayız ama İngiliz soğuğu, Rusların da samimisi oluyor elbette. Ama İtalyan’ın soğuğuna nadiren denk gelirsiniz.
M&M Rock bardan sonra hemen yakındaki Green Bara kısa süreliğine uğruyorum. Arkasında kaya mezarları manzarası olan, canlı müziği ve güzel dekoru ile Dalyan’ın müdavimi insanların özel olarak tercih ettiği bir yer burası. Sahibi Tarık ile muhabbetim var ama bugün barı çok dolu ve kendisi çok yoğun, uzun süre lafa tutmak istemiyorum kendisini. Bayramın ikinci günü Dalyan tıka basa dolu. Bir bira içip kalkıyorum. Ay bitmeden uğrarım elbet.
Günümüzü bir gün içerisinde 3. kez girdiğimiz M&M Rock barın arkasındaki canlı müzikle bitiriyoruz. Bir Barış Manço şarkısı da çalıyor müzisyen, akşamın bu saatinde daha ne isteyeyim?
